BARIŞ MANÇO İLE 2011

Aklımda daha farklı bir atraksiyon vardı aslında ama işimdeki son dakika süprizleri ve zamansızlık sonucu böyle oldu.. Barış Manço'nun söz ve müziği kendisine ait olan Güle Güle Oğlum şarkısını bilirsiniz.. O zamanlar TRT'nin isteği üzerine ilginç bir çalışma yapılmış.. Manço şarkının müziğini aynı bırakıp üzerine yeni yıl için farklı sözler yazmış.. Her ne kadar yeni sözler müziğe uyması için bazen basit gibi görünse de zannedersem eşi benzeri olmayan bir proje bu.. Şarkının orjinalini bilmeyenler de keyif alacaklardır ama orjinalini bilip de bu halini dinlememiş olanlar daha bir keyif alacaklar diye düşünüyorum..

Sağlıklı ve mutlu bir yıl olur umarım hepimiz için...  iyi yıllar ;) 

KABUS KERİM'DEN İLAÇ GİBİ PLAYLİST

Kabus Kerim'den nostalji severlere, çok çalışanlara, ayılıp bayılanlara 37 dakikalık ilaç gibi playlist.. Cızır cızır, kıpır kıpır.. Hepimiz için gelsin..



BENDEN ADAM OLMAZ ŞARKISI | FULL VERSIYON | izle


Av Mevsimi -ne ilginçtir ki- senaryosuyla değil şarkılarıyla konuşulmaya devam ediyor.. Cem Yılmaz'ın şurada yayımladığım Hayde'sinden sonra popüler olan şarkının adı: Benden Adam Olmaz. Cem Yılmaz'ın girdiği barda prova yapan bir grup tarafından söylenen şarkının klibi resmi olarak yayımlandı..

Şarkının söz ve müziği Ali Seval'a ait.. Seslendiren ve düzenlemesini yapan da Ete Kurttekin. Cem Yılmaz'ın bara gelmesiyle başlayan ama filmden farklı bir kurguya sahip klibin stereo olduğunu da hatırlatayım..

BİFA REKLAMININ ARKASINDAKİ İSİM | izle

Sanırım iki yada üç gündür Bifa'nın yeni reklam filmi dönmekte tüm kanallarda.. Televizyon açık, reklamlar oynarken önce Nükhet Duru'nun Ben Gene Sana Vurgunum şarkısını duydum ve o anda ekrana baktım.. En can alıcı yerinden girmişti şarkı.. Nostaljik içerikleri her daim sevmişimdir.. Dikkatle izlerken Çetin Tekindor'un sesini duydum, güzel gitmiş dedim.. Şarkı eşliğinde görüntülerle geçmiş yıllara yolculuk yapıyordum ki; iki çoçuğun atari oynadığı sahne geldi.. Anneleri bir tepsi içinde gofret ve -gazsız içecek- getirdi.. O kısa sahnede nedendir bilmem gözlerim doluverdi.. Commodore 64'lü zamanları hatırladım.. Reklam bittiğinde damağımda güzel bir tad kalmıştı.. Gülümsedim..

Reklam çekmek, kısa sürede birşeyler anlatmak çok zordur.. Doğru müzik, doğru ses ve doğru anlatım hepsi bir araya gelince klasik ama hoş bir iş çıkmış ortaya.. Fakat diğer reklamlardan farklı birşey vardı, sıradan bir isim olamazdı bunu çeken dedim kendi kendime.. ve bu bir dakikalık reklamın kamera arkasından tanıdık bir isim çıktı:
Çağan Irmak


Yönetmen Çağan Irmak bu reklamı çekerken BİFA'nın Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Babaoğlu'nun hayat hikayesinden etkilenmiş.. Bifa'nın kuruluş tarihi olan 1960'lardan başlayarak altı sekans şeklinde günümüze kadar gelen reklam filminin sloganı ise: Senin Tadın Senin Hikayen! Çağan Irmak'ın ince dokunuşlarıyla bir adım öne çıkan ve hemen hemen herkesi geçmişte kısa bir yolculuğa çıkaran reklamı yazının devamında izleyebilisiniz..

BERRAK TÜZÜNATAÇ EZEL'DE


Berrak Tüzünataç,
Kenan İmirzalioğlu'nun isteği üzerine
Ezel'e dahil edilmiş.. 

Dizinin yeni mekanı VurKaç'da garsonluk yapacak olan Berrak, Şebbo'yla birlikte dizinin güzel kızları arasında yerini almış oldu... 

Ne kadar rating getirir o da işin kumar kısmı.. 

CEM YILMAZ - hayde - KAZIM KOYUNCU | izle


Av Mevsimi filminden 1:30 saniyelik bir sahne ile dillere düşen rahmetli Kazım Koyuncu'nun Hayde isimli müthiş türküsüne bir göz atalım bakalım..


Rize yöresinden söz ve müziği anonim olan bu türkü; aynı zamanda Kazım Koyuncu'nun 2004 yılında çıkardığı solo albümünün de adı.. Hayde, Balkanlarda konuşulan Türkçe'de -tahmin ettiğiniz üzere- hadi anlamına gelmekte..Karadeniz'lilerin çok sevdiği ama eski bir türkü olduğu için yöresi dışında az bilinen, Kazım Koyuncu'nun müthiş düzenlemesinden sonra daha fazla kitleye yayılan ama yine de azınlıkta olan bir avuç insanın bildiği bir türküydü Hayde.. Ama şimdi durum farklı!

Av Mevsimi filminde ana konuyla zerre kadar alakası olmamasına rağmen; hani nasıl derler filmin flaş olayı, herkezin diline düşecek bir malzeme bulma çabasından ötürü filme konmuş olduğunu düşündüğüm Hayde sahnesi oldukça başarılı.. Cem Yılmaz'ın gerçekten çok iyi oynadığı, koroyla söylendiği için etkisinin arttığı ve renkli ritm düzenlemesiyle -kısa da sürse- istenilen etkiyi yarattı bu sahne; şimdi herkesin dilinde Hayde..

Kazım Koyuncu'nun orjinal versiyonunda harika bir tulum solosu da vardır ve müzikal açıdan zengin bir düzenlemedir.. Her iki farklı yorumu da haberin devamında izleyip, dinleyebilirsiniz..

Bu arada Av Mevsimi'ne de kısaca bakarsak.. Film polisiye olduğu söylenen senaryosuyla maalesef zayıf.. Güzel başlıyor ama nispeten ikinci yarının başlarına denk gelen bir sahne ile sonunu tahmin ediyor ve herşeyi bilerek izliyorsunuz.. Bu benim için önemli diyorsanız film sizi sıkacaktır.. Ama önemsiz diyorsanız da bir seveceksiniz.. Çünkü karakterlerin özel hayatlarıyla da paralel giden film bu yönüyle güzel akıyor.. Şener Şen her zaman ki gibi, Cem Yılmaz gerçekten iyi, rolüne inandırıyor ve Okan Yalıbık ise beklemediğim kadar doğal bir oyunculuk sergiliyor.. Ah bir de o malum yerde anlamasaydık da filmin sonunu, tempo da düşmeyevereydi..  Velhasıl Hayde...

LALE DEVRİ | FOX TV

Yaklaşık bir haftadır dnspark'taki bazı teknik problemlerden dolayı siteye giriş bir hayli problemliydi..
Umarım bir daha olmaz..
Show TV'nin dizisi Lale Devri Fox TV'te geçti.. Tıpkı ATV'den Şen Yuva'nın geçtiği gibi.. Olacak O Kadar ve Yasemince'yi kusturana kadar tekrarlayan, dizideki karakterlerine yeni diziler yaptıran (Öğretmen Kemal) ve üstün yayın akışı kurallarıyla sınırları zorlayan bir zamanların FlashTV'sinın yeni nesil versiyonu gibi duran Fox TV kanalıyla ilgili problem yaşayan dizi yapımcılarının uğrak yeri oldu adeta.. Bu arada Lale Devri çok da uzun sürmezmiş gibi geliyor bana..

DÜZELTME: LOST BİTMİŞ !

İlk bakıldığında gerçekmiş gibi gözüken ama tamamen fake ve geyik haberlerle dolu haber sitesi.. Bu formatın bizdeki temsilcisi meşhur Zaytung.. Bu tarz ama yurtdışı kaynaklı bir sitenin kurbanı oldu ben ve benim gibi Lost gibi severler.. Velhasıl geçtiğimiz gün burada yazdığım Lost'dan 5 yeni bölüm geliyor haberi sahte çıktı.. Normalde eğlenceli oluyorlar ama maalesef bazen de gerçekle çok örtüşen haberler yapıp ortalığı karıştırabiliyorlar, şekil A'da olduğu gibi.. Neyse, bir bardak soğuk su alabilir miyim? 

İMPARATORLUKLAR DA YIKILIR

İbrahim Tatlıses Dalaman Hilton'da aralarında Turizim Bakanı Ertuğrul Günay'ın da olduğu salonda konser veriyor..  Küçük hayranıyla bir süre sohbet eden ve istediği parçaları seslendiren İbo, küçük kız pistten inerken "Bu beni çok seviyor, 2 yaşından beri beni takip ediyor. Bodrum'a geldi, Antalya'ya geldi" dedi. Küçük kız, uzaktan Tatlıses'e bağırarak "Antalya'ya gelmedim" diye seslendi. Bu sözler üzerine Tatlıses,mikrofondan küçük kıza "Vay küçük o....." diyor.. Haberin metni burada

Daha sonra CNN Türk'de Cüneyt Özdemir'le konşuyor İbo ve diyor ki: "11 yaşında küçük bir kız. O kız benim evladım sayılır, ailesini de tanıyorum, görüşüyorum. Ortada pişman olacak bir şey yok. Daha önce de TV'de 'zilli' lafını kullandım, ne varki bunda. Neden böyle abartılıyor, yok kız aşiret kızıymış, yok şuymuş. 18 yaşında kız olsa bu lafı söylemem tabi. Sayın bakana da 'Allah cezanı verecek' demedim, makamına saygısızlık olur."
Haberin metni ve video burada

Bu olayı TV kanallarının bazıları yayımlamıyor, bazıları ise sonlara doğru küçük bir haber, her zaman olan bir hadise gibi veriyorlar.. Başka herhangi biri sahnede o lafı etse A'dan Z'ye herkesin birşeyler söyleyeceği bu durumda kimse ağzını açmıyor, gık demiyor.. Sanki bu olay olmamış gibi davranılıyor..

İşte bu noktada Habertürk'ten Balçiçek İlter -benim de duygularıma tercüman olan- okkalı bir yazı yazıyor.. Çok özetle kimse neden birşey söylemiyor diyor..Yazının tamamı burada

Daha da sonra bizim İbo, Balçiçek İlter'i cep telefonundan arıyor ve sonu " O kalemler kırılır Balçiçek Hanım" cümlesiyle biten bir konuşma yapıyor.. Bu konuşmanındetayları Balçiçek İlter'in ikinci yazısı burada

Şimdi şu güce bakar mısınız! Kendisini imparator olarak tanımlayan, yer altı kişilerle dostluğunu milyon defa kendi ağzından açıklayan, hemen hemen her kanalda İbo Show'u yapan, tüm medyayla ilişkisi olan bir adam böyle bir vukuat işliyor ve kimse ağzını aç(a)mıyor!

Bu nasıl bir güçtür? Bu gücü nasıl sağlamıştır? Bu nasıl ezik bir medyadır? İbo nasıl "kırılır o kalemler" diyerek bir gazeteciyi cebinden arayarak tehdit edebilir? Başka olaylar olduğunda ortalığı ayağa kaldıran bakanlar şimdi nerededir? İbo'dan, İbo'ya imparator lakabını yakıştıran medyadan ve onun bu acı halinden nefret ediyorum..

İbo bana mail atıp "o siteni hacklerler nekbey" der mi acaba?

LOST BU.. BİTMEZ!

İlk bakıldığında gerçekmiş gibi gözüken ama tamamen fake ve geyik haberlerle dolu haber sitesi.. Bu formatın bizdeki temsilcisi meşhur Zaytung.. Bu tarz ama yurtdışı kaynaklı bir sitenin kurbanı oldu; ben ve benim gibi Lost severler.. Velhasıl aşağıda yazdıklarım bu sitenin uydurma haberi.. Normalde eğlenceli oluyorlar ama maalesef bazen de gerçekle çok örtüşen haberler yapıp ortalığı karıştırabiliyorlar, şekil A'da olduğu gibi..  


 

Efendim merhabalar.. Malum araya bayram girdi, uzak kaldık..  Başlık herşeyi anlatıyor aslında ama unutanlar için yazıyım.. Lost bu yaz başı 6. sezonuyla final yapmış, daha sonra 12 dakikalık extra bir bölümle bir takım sorulara cevap vermiş ve ebediyen tarihe karışmıştı.. yada biz öyle sanmışız!

2011 Mayıs ayında tam 5 bölüm daha yayımlanacakmış! Evet doğru okudunuz 5 bölüm! Bu bölümlerde, dizide olan karakterlerden ziyade olmayanlar yer alacakmış! Bu açıklamayı yapan senaristler şimdiden merak unsurunu fazlasıyla yarattılar zaten.. Jack, kate, Lock, Hurley ve Benjemin olmayacak bölümlerde.. Benim tahminim Jacop ve siyah adamın bilinmeyenleriyle cevapsız sorulara yanıt verecekler.. Artık ne çıkarsa mecbur izleyeceğiz..Hiç öyle izlemem falan demeyin.. Merak etmeyen var mıdır yahu.. Umarım oyuncağa dönmeden nihai final olur bu sefer ki..

TELEVİZYON ÇOCUĞU | ERBİL&MENTEŞ | Part 2/2 | izle

nekbey'den bayram özel eğlencesi!  TV Çocuğu'nun Yalçın Menteş ve Mehmet Ali Erbil'in bölümünün kalan son 2 part'ı aynı anda yayında! N'apayım elimden gelen bu kadar..  Eski günlerdeki gibi yapın..Oturun bir gece PC başına, saat tam 01:00 olsun ama.. Part 1'den başlayın "uykusuz gecelerin, yalnız yüreklerin illaç programı televizyon çocuğu'na"
Hepinize iyi bayramlar... 
  
1996 yılında yayımlanmaya başlayan Tatlı Kaçıklar'ın yükselişte olduğu dönemler.. Mehmet Ali Erbil yine sulu ama biraz daha temkinli sanki.. Yalçın Menteş yine ağır ama daha bir konuşkan.. Geyik, şamata gırla gidiyor ikili çıktıktan sonra..

Bu programın özelliği sanırım bir yada iki kez yaptıkları skeç arkasının olması.. Zaga'nın meşhur ve müthiş skeci Ailemizin Görüşü'nün de temelleri Tv Çocuğu'nda atılmış.. Aile henüz o kadar geniş değil ama format aynı..

SENARISTLER PROTESTOSU VE DIZI SURELERI

Gecen pazartesi Senaryo Yazarlari Dernegi (SENDER)90 dakika ustunde olmasini protesto etmek icin Taksim GS Lisesi onunde toplandi.. Pek umutlu olmadigim bu protesto bugun ilk meyvesini verdi: Show TV'de yayimlanan Lale Devri dizisinin yapimcisi Sukru Avsar (Avsar Film) dizinin suresini 60 uyesi bir grup senarist, dizi surelerinin dakikaya indirdiklerini ve kanalin da buna onay verdigini acikladi.. Bu onemli bir adim, umarim tum diziler zamanla bu sureye inerler.. 

Burda olay sadece yapimcilarin onay vermesi degil; asil TV kanallarinin bu ise sicak bakmasi gerekiyor.. Tum yapimcilar 60 dakika cekmek ister ama neden cekemiyorlar soyliyim: Misal olarak Ezel'i ele alalim.. saat 20:00 de ozet bolumle baslayip 23:10 gb bitiyor.. yani ne oluyor: kanal, TV'de en onemli zaman dilimi olan (20:00 - 23:00)  prime time'in tamamini kazanmis oluyor.. tek diziyle isi bitiriyor.. oysa ezel 60 dakka olsa, su halde daha da az reklam alacagi icin yaklasik 22:00 gb bitecek ve PT'nin bir saati acikta kalacak.. o yuzden kanallar sicak bakmiyor bu olaya.. oysa diziler 60 dakkaya inerse, kanallar mecburen dizilerden sonra rating kapmak icin alternatifcesitliligi getirecek.. iyi yada kotu farketmez.. her aksam dizi gormek zorunda kalmayacagiz.. olay kisaca boyle.. bircok seyi belki de yayinciligi degistirecek bir durum aslinda.. programlar hazirlamak zorunda kalacaklar.. bu da beraberinde

soyle bir durum da var: misal Avrupa Yakasi.. altı sezon oynadı... her bölümü 80 - 90 dakika arası ve ekimde başlayıp haziranda mola verdi çoğu kez.. bu dizi yurd disinda olsa bolum basi 40-42 dakikayla 12 sezon surerdi.. farka bakin! Ezel'in ilk sezonu aslinda 2 sene surerdi.. Aslinda bu halde yapimclar da kanal da daha fazla kazanir.. ama para hirsi, bir an once gelsin istegi bu hale sokuyor sektoru.. daha uzar gider bu yazi burda noktaliyim.. (son pragrafi baska biryerden hatirliyor olabilirsiniz, araklamadim; o kisi benim)

İYİ Kİ DOĞDUN KEMAL ABİ | ZAFER DİLEK | dinle

Kemal Sunal'ın doğum günü bugün.. 10 sene olmuş aramızdan gideli.. 100 yaşıma da gelsem -kimilerine inat- yine izleyecek ve güleceğim!

Gitarist Zafer Dilek 1973 yılında Dilo Dilo Yaylalar türküsünü enstrumantal olarak düzenlemiş ve LP'sine koymuştur.. Müthiş bir düzenlemedir ve ne zaman duysam aklıma Kemal Sunal'ın o şapşal hali gelir.. Gülümserim.. Eser, Korkusuz Korkak başta olmak üzere başka Kemal Sunal filmlerinde de kullanılmıştır.. Siz de gülümseyerek dinlersiniz umarım..

10 KASIM | izle

                           
Sevgi, saygı ve minnet öğretilmez, hissedilir.

Sonsuza dek...

ARAK: RENGARENK | RINGA RINGA | KISKIVRAK | izle

Sertap Erener'in yeni albümünün isim ve çıkış şarkısı Rengarenk kulağınıza çalınmıştır bir yerlerde mutlaka.. Bu şarkıyı orjinal sanıp Sertab'a övgüler yağdırıranlar var.. Şarkı orjinal değil! Aslı Hint ezgisi; güzel film Slumdog Millionaire'de yer alan bir parça..  Bizimkiler aynen araklam.. pardon esinlenmişler.. Hatta inanmayacaksınız Sibel Can bile esinlenmiş.. Oturup da özel video hazırlamadım bunun için ama 3 şarkının da video kiliplerini koydum.. Dinleyip siz karar verin.. Bir de şarkının orjinal hali Aşk-ı Memnu'da kına müziği olarak kullanmılmış.. Ne acıdır ki youtube'da "Aşk-ı Memnu'nun kına müziği" adıyla bu şarkı yer almakta..

Orjinaline en yakın düzenleme Sertab'ın.. Sahiden güzel de olmuş.. İş yapar.. Fakat olaya şu gözle bakarsanız durum vahim bir hal alıyor: Yılların Sertab Erener'inin yeni albümünün çıkış parçası uyarlama.. Yazık.. Sertab'ın tek bir albümünü severim: Sertab Gibi .. Nerde Sertab Gibi albümündeki Sertab, nerde şimdiki Sertab.. Amma çok Sertab dedim ya fenalık geldi..

KILIÇ GÜNÜ BİTİYOR

ATV, Osman Sınav'dan bir mısır ve firavun hikayesi sloganıyla yola çıkan diziyi bitirme kararı aldı.. 90 Bölüm olarak planlanan dizi muhtemelen 8. bölümde sona erecek.. Diziyi, artık modası geçmiş temalar; zengin-fakir aile, mahallede bıçkın delikanlılar, evde kavga eden kızlar, silahlar, hain planlar vs vs üzerine kuran Osman Sınav bunların üzerine yeni birşey de koyamayınca kaçınılmaz son gerçek oldu.. Kendisinin artık Deliyürek havasından sıyrılması lazım.. Yoksa gidişat kötü..

PAZAR İZLENİMLERİ

15 (on bes) sene once Iner Misin Cikar Misin'a katilip sarki soyleyenler vardi yada taklit yapanlar, dans ettigini sananlar..... Sene 2010 Yetenek Sizsiniz'de yine ayni seyler.. Programin Avrupa ayaginda oldukca ilginc seyler izlemistim daha bir tane gormedim bizde.. Rahmetli Boran Kaya'yi cok severdim, ona bir lafim yok ama 15 sene once maalesef Safak Sezer'i soktu hayatimiza imcm. Ys'den aklimda kalan ise: sevdigim kiz bana abi deyince.. Yani.. Hadi neyse....

Adanali final yapiyor, bitis saati 01:10 olarak gozukmekte.. Buyuk Final !

Pelinsu Pir yaslanmis yahu..

Behzat C'de garip efektler, distortion tonlari, kulak tirmalayici melodiler duyulmakta.. Normalde 'bu ne be' derim ama dizinin havasina yakisiyor, yadirganmiyor.. Ki bunu 12 dakikada soyluyorum.. Muzigini kim yapmis diye aradim, bir tane bilgi yok! O kadar facebook sayfasi, web sitesi vs.. Video ve fotograf koyunca bir halt yaptilarini zanneden zibidilerle dolu ortalik! Ama onlarda sucsuz: Star TV'nin sayfasinda bile 'kunye' bilgisi yok dizinin.. Hay ben sizin var ya....

Spartacus'u cnbc-e'den izleyenlere not: Diziyi makaslayan cnbc-e degil, yapimci Starz'in ta kendisi.. Bizim gibi ota, boka sansur koyan ulkelerde, kanallarin dizilerinin icine etmesini istemedikleri icin makasli kurguyu kendileri yapmislar.. Hatta bir bolum epey farkliymis diye duydum ama TV'den izlemedigim icin bilemicem..

Cem Yilmaz'in siyasete bulasmamasi milleti germis.. Allah baska dert vermesin milletime! Size ne ya..

Goktug Sevincli.. Kanal D'nin spor servisinde calismis, bir muddet haberleri sunmus, TV8'in spor mudurlugunu yapmis eski sporcu.. Simdi Cem TV diye bir TV'de Goktug Sevincli ve Gol gibi uhtis bir isimle program yapmakta..

"Heberler"e dayanamiyorum, Levent Kazak'cim sen cok daha iyi isler yaptin, bu neden yahu..

Pizza Hut reklamlarinda 'yiyin gari' diyen teyze sinir bozucu.. 

Bu gece Kral Ciplak'in krali Feridun Duzagac'mis.. Adiyla bagdasmiyor bu program..

TR karakter sorunu icin affola...

TELEVİZYON ÇOCUĞU | ERBİL&MENTEŞ | Part 1/2 | izle

 Söz verdiğim gibi Televizyon Çocuğu'nun bir başka bölümüyle karşınızdayım.. 1996 yılında yayımlanmaya başlayan Tatlı Kaçıklar'ın yükselişte oldu dönemler.. Mehmet Ali Erbil yine sulu ama biraz daha temkinli sanki.. Yalçın Menteş yine ağır ama daha bir konuşkan.. Geyik, şamata gırla gidiyor ikili çıktıktan sonra..

Bu programın özelliği sanırım bir yada iki kez yaptıkları skeç arkasının olması.. Zaga'nın meşhur ve müthiş skeci Ailemizin Görüşü'nün de temelleri Tv Çocuğu'nda atılmış.. Aile henüz o kadar geniş değil amam format aynı.. İyi seyirler...

KISA KISA KISA KISA | Kasım 2010

ATV'deki Çocuklar Duymasın'da evin kızı Duygu evlenecek ya.. İşte evlenme merasiminin öncesi, şimdisi ve sonrası Çocuklar Duymasın - Düğün adıyla bir sinema filmi olarak karşımıza çıkacakmış.. Böylece sinema filmi çekilen ilk sit-com ödülünü de alır artık dizi.. Birol Güven'in çok fazlaca lüzumsuz fikri işte..

Yine ATV'nin bir acayip dizisi Unutulmaz, yapımcısı tarafından "böyle gerekti" gibi akıllarda soru işareti bırakan açıklamasıyla aniden 61. bölümde final yapma karar almış.. Peki, yapsın..

Of gene ATV'nin Adanalı dizisisi de aralık ayında final kararı almış.. Oldu o da alsın..

Acun'un Yok Böyle Dans yarışmasının geliri 0-6 yaş duyma engellilere bağışlanacakmış.. Güzel birşey ve bunun da payı vardır o kadar ünlünün katılmasında ama durum sadece hayır işinden ibaret değil: Yarışmaya katılan ünlülerimiz eleninceye kadar haftada 10 bin liracık para alıyorlar! Yaa...

LUXUS & WOODSTOCK | TANITIM

Luxus, 2005 yılının şubat ayında kurulan; keman, akordiyon, akustik gitar, perküsyon, klarnet, bas gitar ve davul kullanarak oriental-blues tarzında ve balkan havalarından eserler sunan müthiş bir grup.. Babylon, Balans, Shaft, Araf ve Hayal Kahvesi gibi popüler mekanlarda konser veren grubun bir de albümü var: Acayip Şeyler İkinci albümleri de yolda..

Luxus'u diğer gruplardan ayıran özelliği; müthiş bir uyum içerisinde çalmaları! Sonuçta canlı çalmak zordur ama Luxus'u CD'den dinliyor gibi hissediyorsunuz sahnede izlerken.. Performansları ve playlistleri de çok iyi.. İnanılmaz yüksek tempolarda çalıp sizi deli gibi çoşturuyorlar ve bu sırada da o uyumdan ödün vermiyorlar.. Ana solist ve kemanda Alper ile vokalde ve klarnette Kamucan'ın sesleri çok iyi.. Özellikle Alper'in şarkıları söylerken gerçekten eğlendiğini ve hissederek söylediğini sürekli oynayan ellerinden anlayabiliyorsunuz.. Neden Saçların Beyazlanmış Arkadaş ve Haydar Haydar coverleri muhteşem! Şuan çıktıkları belli mekanları yok.. Mekanları yada rehber siteleri takip etmeniz gerekiyor.. Albüme adını veren Acayip Şeyler'in klibini yazının sonunda izleyebilirsiniz..

Luxus'un şuradaki resmi web sitesinden şarkılarının kısa versiyonlarını dinleyebilir ve fikir edinebilirsiniz..


Müthiş bir gece yaşatan Luxus'u Kadıköy'deki Woodstock'da dinledim.. Ekim ayında, Shaft'ın sağ çaprazında açılan yeni pub/bar burası.. Düzgün, temiz, şık ve kibar bir yer Woodstock.. Pazar ve pazartesi hariç hergün canlı müzik var.. Alt katı canlı performanlar için.. Atmosferi de müziği de başarılı..  Şurada resmi web sitesi ve burada da Facebook grubları var..


Galiba pat diye bitti işte böyle bu yazı da...

TV KARNESİ | TAKSİM'DE BOMBA OLAYI

Bugün yani 31 ekim pazar 10:30 civarında Taksim Meydanındaki anıt heykelinin orada, çevik kuvvete bir canlı bomba saldırısı düzenlendi.. An iyibariyle gelen son gelen bilgi: Bombanın erken patladığı ve bu yüzden bir felaket olmadığı.. 15 yaralı olduğu söylenmekte.. Umarım yaralı sayısı artmaz ve yaralılardan hayatını kaybeden olmaz..

Gelelim bu önemli olayda televizyon kanallarımızın karnesine!

Tüm haber kanalları hızlı bir şekilde haberi duyurdular.. Ellerine gelen ilk görüntüleri yayımlayıp, Taksim'den canlı telefon bağlantısına geçtiler.. Yılların muhabiri Mete Çubukçu'nin sakin ve net anlatımıyla NTV telefon yayınında öne çıktı.. Habertürk, TGRT|Haber ve TRT|Haber 3G teknolojisini kullanarak canlı yayın yapınca tüm kanalların önüne geçmiş oldular.. NTV ve CNN|Türk'den de 3G beklerdim..

Gelelim bizim 5 büyüklere!! Tüm bunlar olurken Show'da Pazar Süprizi, Kanal D'de Öyle Bir Geçer Zaman Ki, ATV'de Bitmeyen Şarkı, Star'da Magazin Programı ve TRT1'de Kahramanlar Diyarı diye bir yapım oynuyordu.. Değil akışlarını keserek canlı yayına geçmek; son dakika haber bandını bile kullanmadılar.. Şuan ben bunları yazarken çıktıysa bilemem ama olayın üstünden bir saat geçtikten sonra versen ne olur vermesen ....

Haber kanalları hızlı bir şekilde görevlerini yaptı ama beş büyükler sınıfta kaldı.. Büyük ihtimalle pazar sabahı olması sebebiyle kanallarda sadece asistanlar vardı, herkes evindeydi.. Bir saat içinde haber girmemesi bunun bir kanıtıdır.. Ama hayat pazar sabahı falan dinlemiyor işte..

77 YIL ÖNCEKI İLAN

Cumhuriyet Bayramı 10. Yıl Kutlaması için Evlere Dağıtılan El İlanı Beşiktaş | İstanbul 29 Ekim 1933
Gelecek nesillerin Türkiye de Cumhuriyetin ilanı günü, ona en merhametsizce hücum edenlerin başında, cumhuriyetçiyim iddiasında bulunanların yer aldığını görerek şaşıracaklarını asla farz etmeyiniz! Bilâkis, Türkiye’nin münevver ve cumhuriyetçi çocukları, böyle cumhuriyetçi geçinmiş olanların hakikî zihniyetlerini tahlil ve tesbitte hiç de tereddüde düşmeyeceklerdir. 

Mustafa Kemal Atatürk

CUMHURİYET BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN !

77 yıl önce de yapıldığı gibi;
balkonlarınıza ve pencerelerinize bayrak asmayı unutmayınız lütfen!  

 

 

 

TARKAN SESLENDİRME (!) YAPARSA | izle

Megastarımız (!) Tarkan, National Geographic Channel'ın bugüne kadar gerçekleştirdiği en büyük prodüksiyon olan "Büyük Göçler" serisinin Türkçe versiyonu seslendirmiş..

NG'den böyle birşey beklemezdim! Belgeseli merak eden zaten izler.. Üç-beş kişi daha izlesin diye Tarkan'a seslendirtmek niye? Belki de karşılıklı yapılan bir anlaşma, iki taraf için de reklam çünkü bu olay.. Videoyu izleyin siz karar verin.. İzlenmez gibi değil elbette ama yapmacık ve kendini kasarak seslendirmiş Tarkan; hep aynı ses tonuyla.. Vurgu neredeyse hiç yok!

Belgesel seslendirmesi şarkı okumaya benzemez ki! Ciddi bir iş, zor bir iş.. Böyle büyük bir projede Levent Dönmez, Payidar Tüfekçi, Hakan Akın, vs vs dururken niye Tarkan?

BÜDÜ EŞCİNSEL(MİŞ) | izle

İzlemeyen yoktur herhalde Susam Sokağı'nı; özellikle de Edi-Büdü bölümlerini.. Çok net hatırlıyorum, geçmiş yıllarda da okumuştum Büdü eşcinsel mi haberlerini.. Bugün şöyle bir haber yayıldı: 

Twitter’dan hayranlarına ulaşmaya devam eden Büdü karakteri, eşcinsel olduğunu kendi ağzından itiraf etti.Büdü, A-Takımı filmi hakkında, “Dizideki Baracus karekteri bana benziyor. Aramızdaki tek fark benim biraz ‘homo’ (Mo) olmam” dedi. Açıklamaya eşcinsel siteleri balıklama atladı. Yapımcılar, “Bizim programımız çocuklar kadar yetişkinlere de hitap ediyor” dedi. 

Konu üzerine yerli/yabancı siteleri gezdim biraz, ortalık karışmış tabiki.. Büdü'ye aşık olup da eşcinsel diye hayalleri yıkılan var mı acaba? Yada eşcinsel diye bir daha izlemem diyen..

Cinsel tercihinden bana ne yahu..  Büdü benim için elinde olta olmadan "geel balık balık balık" diyerek balık tutabilen tek karakter! Sevdim, seviyorum ve sevicem.. 

Büdü'den bahsettim ama bir Edi videosu yayımlıyorum.. Hep kavga eden ikilinin Edi'si bakın nasıl da seviyor aslında Büdü'sünü..

UZUN İNCE BİR YOLDAYIM | AŞIK VEYSEL | izle | animasyon

Doğum günü vesilesiyle, ustaya saygı ve özlemle..

İnsanın kainat içindeki bilinmez yolculuğunu bu kadar basit ve dokunaklı anlatan belki de tek eser..

Animasyon ve kurgu için
Ragıp Toklucu'ya teşekkürlerimle.. 

ÖLÜLERİ GÖMÜN | HAKKINDA

Devlet Tiyatrosu Cevahir sahnesinde Ölüleri Gömün oyununu izledim.. Dekor, ışık ve ses efektleri çok başarılı..Ciddi emek harcanmış, başarılı bir atmosfer yaratmışlar ama maalesef hepsi bu kadar..  Oyunun ana teması "savaş kötü birşeydir, bitmeli" İyi güzel de, bu temayı 95 dakika boyunca sağlam olmayan, kötü çevrilmiş bir metinle anlatmaya çalışmışlar.. E anladık diyor ve öylece izliyorsunuz; daha başlarından sıkıcı ve bunaltıcı bir hale dönüşen oyunu.. 30 küsür kişi var sahnede.. Başrollerde olmasına karşın, yaklaşık 35-40 dakikalık oyunun en sıkıcı bölümünde yer almayan Musa Uzunlar ve Cihan Canova'nın oyunculuğu bile kurtarmıyor oyunu.. Çünkü ortada oyunculuk gerektirecek bir metin yok.. Tiyatroda hiç sevmediğim yüksek sesle/bağırarak oynama; oyun savaş ortamında geçtiği için iyice artıyor ve insanı rahatsız ettiği gibi yapmacıklığı da körüklüyor.. Hele bir çavuş karakteri var ki..... Oyunun geneline bir yapmacıklık hakim zaten.. Şuana kadar devlet tiyatrolarında izlediğim en kötü oyun diyebilirim.. Bu arada atmosfere büyük katkısı bulunan duman makinesi 95 dakika boyunca çalışınca rahatsız edici olabiliyor.. Yani atmosfer için bile tam puan veremem.. Hiç mi güzel birşey yok derseniz elbet var ama saydıklarmın yanında çok küçük kalıyorlar..Kısacası bu sezonun yanlış seçimi Ölüleri Gömün.

AHMET HAKAN'IN İKİNCİ YARISI

Geçtiğimiz haftalarda Ahmet Hakan'ın Aşkın İkinci Yarısı filmi üstünden Mehmet Aslantuğ'a nasıl saldırdığını hep birlikte okuduk.. Hakan'a tepkiler geliyor yavaş yavaş.. Ciddi tepkilerden biri Habertürk'ten Funda Özkalyoncuoğlu'na ait.. Bu yazıyı tüm kendini bilmez ve edepsiz eleştiri yapanlara bir cevap niteliğinde eklemeyi-yaymayı-göndermeyi de ihmal etmeyiniz lütfen.. Bakın neler yazmış sevgili Funda, ne güzel yazmış:

İFFET | BİR TECAVÜZ DİZİSİ DAHA

Fatmagül'ün Suçu Ne dizisi tuttu ya ve tecavüz sahnesiyle çok konuşuldu ya.. Pek sevmediğim vasat işlerin yapımcısı Gold Film yani Faruk Turgut; 1982 yapımı başrollerini Müjde Ar ve Faruk Peker oynadığı İffet isimli filmi dizileştirmeye karar vermiş.. Henüz cast, tarih vs.. birşey belli değil..

Neden Fatmagül'den örnek verdiğime gelirsek: Aşık olduğu genç tarafından tecavüze uğrayan kenar mahalle kızı İffet’in intikam alma öyküsü..Filminin konusu bu.. Bakalım Ay Yapım kadar ses getirecek bir iş yapabilcek mi Gold Film? Diziyi sevin, sevmeyin, izleyin, izlemeyin ama Fatmagül'ün Suçu Ne'nin castı başarılı ve bir şekilde başladığı günden bu yana birinci olmaya devam ediyor..

EDIT : Başrol için Aysun Kayacı'nın ismi geçiyor kulislerde, henüz net değil..

PROFESYONEL HAKKINDA

Devlet Tiyatrosu'ndan Bülent Emin Yarar ve Yetkin Dikinciler'in Profesyonel adlı oyunlarını izledim.. Oyun Yugoslavya' daki büyük dönüşümden önceki ve sonraki toplumsal-politik yaşamı, bir entelektüelin yaşam öyküsü içinde, kara-komedi türünde ve ironik bir üslupla anlatıyor.. Oyun, kurgusuyle insanı sürüklüyor.. Olayların akışı çok iyi.. Önce komünizm eleştirisi yaparmış gibi başlayıp, daha sonra çok ciddi bir sistem eleştirisine dönüyor..  Fakat bu ciddilik bizim izleyiciyi bozar herhalde diye düşünülmüş ki; yukarıda oyunun basın bülteninde kullanılan "ironik bir üslup" yer yer sululuklara dönüşüyor.. İnsanı gülümseten hatta güldüren doğal sahnelerin dışındaki bu sululuklar sizi rahatsız edebilir, ne gerek vardı diyebilirsiniz.. O anlar olmasa oyun çok daha güzel olurdu diyebilirsiniz, benim gibi..

Oyun ve oyuncular şahane.. Bir dans sahnesi var ki, çok keyifli.. Yetkin Dikinciler TV/Sinemada gördüğünüzden çok daha doğal ve sade, hayran kalacaksınız.. Bülent Emin Yarar da çok iyi.. Fakat bahsettiğim o sulu kısımların çoğu maalesef Yarar'a denk gelmiş.. Kimi zaman abartılı oyunculuğu rahatsız edebildiği gibi oyun boyunca neredeyse sürekli yüksek sesle hatta kimi zaman da bağırarak konuşması insanın kulağını tırmalıyor.. Aynı oyunu daha sade oynayabilirdi Yarar ama böyle oyna diyen oyunun yönetmeni yoksa kendi kendisi mi onu bilemeyeceğim..

Velhasıl oyun güzel, iki ustayı izlemek güzel, sonuç olarak gidin görün derim.. Yeni sezon oyunu olduğu için büyük ihtimal mayıs 2011'e kadar oynar.. Linkten takip edebilir ve bilet alabilirsiniz: http://www.mybilet.com/dtgm.php

Meraklısına notlar: Bülent Emin Yarar, Bennu Yıldırımlar'ın kocası.. Süper Baba'nın son sezonunda Fiko'yu hapisten kurtaran avukat.. Çok tüyo vermeden yazıyım: Yetkin Dikincilerin'in yaptığı bir "sulu" şaka aslında şaka değil, her oyunda yapılan bir şey.. Beykoz sahnesi küçük ama güzel bir sahne.. Özellikle mybilet'den zamanında bilet alırsanız ilk dört sıra şahane.. Sahne, koltuklara yakın olduğu için keyif artıyor.. Ben ikinci sıradan izledim, önümde gibiydiler..

BENZERLİK

Ne zaman ATV'nin Unutulmaz dizisinin tanıtımlarına rastlasam, aklıma Prison Break geliyor.. Esinlenme mi, araklama mı artık adı her neyse.. 

Unutulmaz'ın jeneriğinde öylebir yer var ki, hık demiş Prison Break'ın burnundan düşmüş.. Sizler için derledim, buyrun içerde..

MEHMET ASLANTUĞ & AHMET HAKAN OLAYI 4

Ahmet Hakan son sözü benim söylemem lazım diyip iki gün aradan sonra gene (17 ekim pazar) saldırmış..Yazının devamında okuyabilirsiniz.. Mehmet Aslantuğ'a bir garezi var sanırım.. yada gerçekten ciddi bunalımda.. veyahut bildiğiniz haysiyetsiz bir adam..

Ahmet Hakan hala hiçbir söz etmemiş gibi, ilk söylediklerinin sadece "ağır bir eleştri" olduğunu sanıp; Mehmet Aslantuğ'un kendisine "kuduz gibi yaşıyorsun" lafını kullanıp kendisini lekelemeye çalışıyor.. Peki ne oldu?

Ahmet Hakan yazdı diye Mehmet Aslantuğ'un jantiliği bozulmadı..
Mehmet Aslantuğ kuduz dedi diye de Ahmet Hakan kudurmadı..

Aslantuğ'u sevenler sevmeye devam ettiler..
Hakan'dan nefret edenler etmeye devam ettiler..

Ne Aslantuğ'u seven biri artık O'ndan nefret ediyor.. Ne de  Hakan'den nefret eden biri artık O'nu seviyor..

Kimse kusura bakmasın ama argo lafları severim, hani ne derler..  Öyle g.te böyle . . . .

Ahmet Hakan'ın 17 ekim pazar saldırısı içeride..

DIE HARD III: WITH A VENGEANCE | dinle

Uzun söze gerek yok.. Die Hard serisinin Bruce Willis, Jeremy Irons ve Samuel L. Jackson'un harikalar yarattığı üçüncü filminden bahsediyorum.. 

Artık izlemeyen yoktur herhalde diyerek hafif spolier içerin bir sahneden bahsedicem.. Filmin birçok yerinde ama özellikle kötü adamların merkez bankasının altından altınları komyonlarla yürütme sahnelerinde fonda bir müzik çalar: Ants Go Marching

Bu eserin aslı;  İrlanda halk sarkisi Johnny I Hardly Knew You'nun Amerikan iç savaşında marş halinde söylenen halinden uyarlanarak yapılmış bir çocuk şarkısıdır.. Daha sonra yeniden aslı gibi savaş marşı halinde düzenlenmiş ve Dr. Strangelove, Antz ve Die Hard III filminde kullanılmıştır.. Müthiş bir gaza getirme kabiliyeti vardır.. İşte o eser..

MEHMET ASLANTUĞ & AHMET HAKAN OLAYI 3

Ahmet Hakan'ın ilk saldırısına Mehmet Aslantuğ'un cevabı şurada

Ahmet Hakan'ın ikinci saldırısına benim cevabım burada ve Mehmet Aslantuğ'un da cevabı -nekbey hızıyla- aşağıda:

Ahmet Hakan Coşkun’a,

İnsan, dilinin altında gizliymiş ya, sen de oradan yakalanıp duruyorsun ne yazık ki! En başından beri, “Küçük bir başlangıçtır bu...” demeye çalışan birinin, kişiliğine de, samimiyetine de saldıracak kadar kaybolmuşsun! Küçük başlangıçlar korunur Ahmet Hakan Coşkun; çünkü daha büyükleri için onlara ihtiyacımız vardır. Ama sen eleştirmiyor, bir trol gibi dolaşıyorsun. Ve ne tuttuğunu düşünüyorsan artık, arsız zenginler gibi gözümüze sokuyorsun! Mevsimsiz kalmış  avcı iştahına alıştığından olsa gerek, böyle dertlerin yok, anlıyorum. Yıldızları tutmak mümkün olmaz, Ahmet Hakan Coşkun; ama karanlık gecelerde yolumuza  rehberlik ederler. Belli ki kutup yıldızını kaybetmişsin! Allah yardımcın olsun.

Mehmet Aslantuğ'dan, olayı sidik yarışına çevirmek isteyen Ahmet Hakan'a karşı verilecek -tam da beklediğim bir üslupta- çok tadında bir cevap geldi saat 18:00 sularında.. Allah'a havale etmek en güzeli.. Peki ne oldu? Ahmet Hakan tüm yazılı medyaya haber olarak kendi reklamını yapmış ve karaktersizliğini bir kez daha ortaya sunmuş oldu..

EDIT: Ahmet Hakan gene saldırdı!! Burada

MEHMET ASLANTUĞ & AHMET HAKAN OLAYI 2

Ahmet Hakan'ın Mehmet Aslantuğ'a çirkin saldırısını şurada yazmıştım.. Mehmet Aslantuğ'un filmine değil, şahsına hakaret eden Ahmet Hakan çirkin uslubuna devam ediyor.. Ben de kibar olmayacağım; bu yaptığı resmen hıyarlık.. Bugün köşesinden cevap vermiş Mehmet Aslantuğ'a; hıyarlığına devam ediyor:

Mehmet Aslantuğ’a tahammül dersleri

BİR: Eğer bir film çekip beğenimize sunuyorsan, benim rolüm bellidir: Ya “muhteşem” diyeceğim ya “eh işte” diyeceğim ya da “berbat”... Gocunma, şaşırma, çok görme... Ne yapalım, şu fani dünyada bana bu vazife düştü.
İKİ: Çektiğin film hakkında “Şahane... Muhteşem... Dört dörtlük... Süper...” diye yazsaydım, benim sinemadan anladığımı ya da anlamadığımı hiç dert etmeyecektin. O zaman lütfen “berbat” dediğimde de bunu dert etmemeyi dene.
ÜÇ: Unutma: Bir filmin seveni de olur, sevmeyeni de... Göklere çıkaranı da olur, yerin dibine batıranı da... Kibarca eleştireni de olur, kabaca saldıranı da... Hepsi meşrudur, hepsi haktır...
DÖRT: Saldırıya, eleştiriye, laf çakmaya tabii ki senin de cevap verme hakkın vardır. Sen de konuşursun... Ama filmine “berbat” diyen bir adama, “bir kuduz gibi yaşıyorsun...” diye hakaret etmeden konuşsan daha iyi edersin.
BEŞ: “Ben sana ille de hakaret edeceğim” de diyebilirsin. Peki, tamam, et o zaman... Senin bana hakaret etmen beni küçültmez... Ancak senin gradonun düşük, kalitenin sorunlu, jantiliğinin hikaye olduğunu gösterir.
Ahmet Hakan - 14 Ekim 2010 

Mehmet Aslantuğ cevap verir mi vermez mi bilemem bu da nekbey'in cevabı:

BİR: Elbette bu üç cevaptan biri olacaktır ama bunu söylemin yani filmi sevmedim demenin de bir uslubu vardır.. Ağır Roman filminden çıkmış bir uslubla konuşmak senin tarzını fazlasıyla ortaya koymaktadır..
İKİ: Mehmet Aslantuğ'un, filmi hakkında acaba Ahmet Hakan ne diyecek diye beklediğini sanmıyorum.. Film hakkında iyi/kötü fikrini "insan" gibi adama bulaşmadan yazsaydın sadece okuyup geçeceğinden eminim..
ÜÇ: Sürekli aynı şeyi söylüyorsun.. Filme iyi diyen de çıkacak kötü diyen de çıkacak! Git birinci maddeyi tekrar oku.. Kimsenin kimseyi "kabaca eleştirmeye" hakkı yoktur! Bunu diyerek ilk yazında kaba davrandığını zaten itiraf etmiş durumdasın! Ben kabayım diyorsun bağıra bağıra!
DÖRT: Demek adece berbat dediğini düşünüyorsun.. Normaldir.. Aslantuğ'un da dediği gibi: "ne anlatırsam anlatayım, anlayacağın kadarım" Kapasite şu kadar ama dil maşallah bu kadar..
BEŞ: Hem seçlu hem güçlü, utanmaz, arlanmaz, küstahça ve pişkince bir yorumun son örneği.. Yuh!

Türkiye'de bir sürü sinema filmi çekiliyor.. İyiler ve gerçekten kötü filmler de var.. Neden Ahmet Hakan o filmlerin yönetmenlerine "yeteneksiz" denmiyor da; filmi ve kendisi hakkında megelomanca tek bir cümlesi bulunmayan Mehmet Aslantuğ'a böyle bir saldırıda bulunuyor? Cevabı basit de burada yazmıyım..

Medyada bu kadar küstah ve çirkin başka bir adam tanımıyorum.. Var ama bu kadar değil.. Ahmet Hakan'ın daha önce söyledikleri, Barlas ile tartışması, yazdıklarıve dönekliği ortada.. En iyi şiddet sessizliktir diye bir söz vardır.. Umarım Mehmet Aslantuğ bu yolu seçer.. Çünkü Ahmet Hakan işi sidik yarışına dökmek konusunda ısrarcı..

EDIT: Mehmet Aslantuğ da cevap verdi, burada

MEHMET ASLANTUĞ & AHMET HAKAN OLAYI 1 | izle

Bir köşe yazarı var.. Adı Ahmet Hakan... Boş yere işgal ettiği köşesinden "Aşkın İkinci Yarısı" filmine adeta saldırmış.. Yazma tekniğini maddelerle sunan bu adam, Mehmet Aslantuğ'dan maddeler halinde gerekli cevabı almıştır:

Eleştiriyi anlamak elbette borcumuzdur; lakin malum yazıyı ve cevabımı vicdanınıza bırakıyorum! Mehmet Aslantuğ

Ahmet Hakan'ın yazısı:
Kötü bir film çekmeyi tetikleyen yedi neden: (Bu maddeler Mehmet Aslantuğ'un yazdığı, yönettiği ve oynadığı “Aşkın İkinci Yarısı” adlı film seyredildikten sonra kaleme alınmıştır).

BİR: Gerekçesiz özgüven...
İKİ: Samimiyetin her şeye yeteceği yanılgısı...
ÜÇ: Kişinin bir meselesi olmadığı halde bir meselesi varmış zannına kapılması.
DÖRT: Dizi film ile sinema filmi arasındaki farkı fark edememek...
BEŞ: Sinema duygusu 80'lerin bunalım filmlerini bile aşamamış düzeyde olan birinin Nuri Bilge Ceylan olmaya özenmesi...
ALTI: Yeteneksizliğin ayırtına varılamaması...
YEDİ: “Ben yapınca olur” anlayışına sahip olunması... “


Mehmet Aslantuğ'un cevabı;

Bir: İnların özgüvenini sen dağıtmıyorsun!
İki: Samimiyetin, senin gibilerin ilkesi olmadığı her halinden belli!
Üç: Ne anlatırsam anlatayım, anlayacağın kadarım!
Dört: Fimle tv dizileri arasında farklar nedir diye kafa yor!
Beş: İnsanların üretimlerini eleştir; ama, saldırma!
Altı: 5. Maddeyi tekrar oku!
Yedi: Tuttuğun yerde ‘utanmalar’ üzerine de yazmaya kalkmışsın!... Bir kuduz gibi yaşadığın sürece daha çok utanırsın!



Durum böyle.. Birçok sinema eleştirmenimiz var; gerek yazılı ve görsel basında gerekse internette hergün yüzlerce yazı yazılıyor, filmler eleştriliyor yada övülüyor.. Biz de yapıyoruz bunu, sanırım siz de.. Hepimiz izlediğimiz bir filmi arkadaşlarımıza anlatıyoruz, konuşuyoruz kimi zaman da hakkında bir yerlere yazıyoruz.. Duayenlerden ve diğer yazarlardan çok kere çok ağır -haklı yada haksızlardı- film eleştrileri okudum! Hiçbiri Ahmet Hakan'ın yazdıklarına benzemiyordu.. Beğenmeyebilirsin, ama bunu da ifade etmenin bir uslubu, bir mantığı, bazı kuralları var.. İsterse dünyanın en kötü filmi olsun yada ne olursa olsun malum şahsın yazdıkları filme eleştri değil, şahsa hakarettir.. Daha önce bu tarz vukuatları bulunan Ahmet Hakan gene gündemde kalabilmek için bu çirkin yolu seçmiştir. Hem de işini sessiz, kendi kabuğunda (filmin galası bile medyada bağrılmadı) yapan bir adama karşı!

"Ben yapınca olur" anlayışı demiş! Kim ben yapınca olur dedi! Şu özgüven meselesine de taktım ben.. Adam "gerekçesiz özgüven" diyor.. Bu kadar mı önyargılı ve bilgisiz olabilirsin? M.Aslantuğ'un 25-26 yıllık bir sinema geçmişi var, birikimi var.. Kolay kolay kimsede olmayan sezgileri ve bilgi birikimi var.. Özgüven başka nasıl olabilir ? Adam ben dünyanın en iyi filmini yaptım demiyor ki! Hatta birşey bile demiyor.. Bu hikaye de benden olsun diyor, filmiyle..

Yazılcak çok şey var aslında ama bir yerde durmak gerekiyor.. M. Aslantuğ okkalı bir cevap vermiş zaten; hem yazılı hem sözlü.. Lütfen yazının devamındaki videoyu da izleyin.. Daha doğrusu dinleyin, izleyecek birşey yok.. Aslantuğ yaptığı yazılı açıklamayı ve fazlasını gayet mantıklı bir şekilde söylüyor..

KISA..KISA..KISA..KISA..

Özkan Uğur, dört bölüm önce girdiği Türk Malı dizisinden yeni başlayacak Avrupa turnesini bahane ederek ayrılmış.. Haftaya son kez dizide yer alacak..

Geniş Aile kardeş kanal arasında paslanıyor; yeni bölümüyle bu cuma saat 20:00'da STAR'da olacak..

ATV'nin TMC dahil her yönden üvey evlat muamelesi gören dizisi Kapalıçarşı bir final bile yapamadan öylece bitti.. Başta Facebook hayranları olmak üzere TMC'ye mektup yağıyor.. Eli yüzü düzgün bir işti, sonunun böyle olması üzücü..

TRT'nin 28 yıllık yarışma programı Bir Kelime Bir İşlem'i bundan böyle ünlü radyocu Ayhan Güngör (Hopdedik Ayhan) sunacak.. Yeni bölümler pazar 18:00'da TRT1'de..

STONE - ŞANTAJ HAKKINDA

Emekliliğine sayılı günler kalmış olan şartlı tahliye memuru Jack Mabry’den (Robert De Niro), büyükanne ve büyükbabasının cinayetini yangın ile kaza süsü verip örtbas etmeye çalıştığı için hapishanede bulunan Gerald “Stone” Creeson’ın (Edward Norton) dosyasını, şartlı tahliye gerekçesi ile yeniden incelemesi istenir. Şartlı tahliyenin gerçekleştirilebilmesi ve Stone’un hapisten erken çıkabilmesi için Jack’i artık kendisinin yepyeni bir insan olduğuna dair ikna etmesi gerekmektedir. Ancak Stone’un� bu çabaları, her iki erkek üstünde de hiç beklenmedik etkiler yaratacaktır. Kanun adamı ve suçlu arasındaki mesafe gittikçe daraldıkça, Stone’un iki adamın da karanlık dürtülerinden yola çıkarak kurguladığı yolculukta iki erkek de birbirine daha çok benzemeye başlar.

Filmin konusu boyle.. Norton muthis bir tipleme ciziyor ve fazlasiyla inandirtiyor kendini; oynamiyor yasiyor diyorsunuz.. Niro'yu komedi filmlerinde izledigimden beri aklima komik sahneleri geliyor.. ve bir de maalesef Tamer Karadagli.. Tabiki yine iyi ama Norton kadar muthis diyemeyecegim sanki.. Milla Jovovich'in adi az gecse de ise filmin onemli bir bolumunu ve ayni zamanda cinsel ogesini olusturup ustune duseni yapiyor..Film icin muthis diyemem, guzel ama eksikleri var..bazi seyler havada kaliyor..ama beni en cok etkileyen ozelligi film boyunca gerilmem oldu..gerek cekimleri (bazen anlamsiz olabiliyor) gerek muzikleriyle basindan son karesine kadar lan simdi birsey olacak diye diken ustunde tuttu beni..bu ozelligi icin bile gormenizi isterim..ha birsey oldu mu peki derseniz . . .

FATMAGÜL'ÜN SUÇU NE | JENERİK MÜZİĞİ | nekmix - dinle

Fatmagül'ün Suçu Ne dizisini izlemiyorum ama müziklerini hazırlayan, sevdiğim müzisyen Toygar Işıklı'yı takibim devam ediyor.. Resmi facebook sayfasında dizinin jenerik müziği ve senfonik düzenlemesini yayımladığı için ben de bu iki temayı çok küçük bir farklılıkla birleştirerek nekmix formatında sunmak istedim size..

Toygar Işıklı'nın resmi facebook sayfasina
buradan ulaşabilirsiniz..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...