Yeşilçam Ödülleri'nde en iyi erkek oyuncu ödülünü Cem Yılmaz aldı.. Cem'i severim, onunla bir derdim yok.. Zaten sevgim bir kat daha arttı.. Av Mevsimi'nde en iyi yardımcı erkeği oynarken en iyi oyuncuyu verdiler, eh Şener Şen'e de en iyi yardımcı oyuncu ödülünü verirler artık dedi.. Anlayana, anlamayana, bütün o organizasyonu yapana çok feci geçirdi.. Helal olsun..
Salonun yarısından çoğunda ünlüler vardı.. Ödül vermek için sahneye çıkanlar nedense alkışlanmadı.. Ayıp! Sahne boş ve birileri geliyor, ödül vermek için ve seyirciyi de hepsi bir şekilde selamlıyor ama alkış iki şak şak.. Alkışlamayanlar alkışlanmazlar umarım.. Ha ordaki arkadaşınsa, yaw ne alkışlayacam şimdi dediysen gelmeseydin kardeşim..
Ezel'de birbirinden güzel kıyafet ve saç kombinasyonuyla harikalar yaratan Cansu Dere bu gecede sınıfta kaldı.. 80'lerde çıkma kabartma saçı ve üzerine bir şekilde yakıştıramadığım kıyafetiyle Ezel'deki cezbedici havasında değildi.. Ayrıca konuşması çok sertti, tokat atar gibi..
Halit Ergenç de Muhteşem Yüzyıl'da sandı kendini, aynı tonlamayla konuştu.. Kağıda bakarak sundular.. İki sunucu da yadı adları her neyse çok kötüydü..
Yeşilçam Ödülleri'nde görüntü yönetmeni adayları arasında iki yabancı ismin bulunması ise taktire şayandı (!)
En iyi ilk film ödülünü alan Çoğunluk için, Seren Yüce yerine ödül alan yapımcı Sevilay Demirci'nin "yayımlanmamış kitapların yasaklandığı zor günler yaşıyoruz" ve malum konu hakkında birkaç cümle söylemesi, her ne kadar sanat-siyaset ikilisi arasında kimilerince yadırgansa da; yağlar damlamayan, gerçek ve dobra bir söylem olduğu için ben gene hehal olsun dedim.. Salonda alkış kıyamet koparan bazı tiplerinden kadının neden bahsettiğini anlamadığı ama ortama uymak için alkışladığıu gerçeği ise beni dumurlara gark etti.. Bakanların yüzleri de tablo yapıp bakılası türdendi, tabiri caiz ise *öt oldular.. İyi oldu..
Sevilay Demirci'nin gecenin sonunda bu ödülü "Türkiye'de ve dünyada şiddet gören kadınlar" için aldığını söylemesi haybeye değildi.. Şuan Yeşilçam Ödülleri'ni düzenleyen ama vakti zamanında Antalya Film Festivali'ndeyken orada çalışan bir kadına hakaret ve saldırıdan hapis cezası alan Engin Yiğitgil'e göndermeydi.. Umarım mesaj alınmıştır..
Meltem Cumbul da hazır Beyoğlu Belediye Başkanı burada "başkanım Emek Sineması 3 yıldır kapalı" demesi Yeşilçam Ödülleri'nde salonu yıkmadı ama alkış aldı.. Demek ki salondaki ünlüler için Emek Sineması birşey ifade etmiyormuş.. Sorsan onlara herbiri "ayyy emek yazıkk ama yaa" derler.. Yerini bile bilmezler.. Bizlere farkında olmadan gerçek yüzlerini gösterdikleri için teşekkürler onlara..
Kenan Işık'ın esprisi salonda 9 şiddetinde depreme neden oldu.. Ben artççı da bekledim Kenan'dan ama neyseki yapmadı.. Olmadı Kenan..
Yekta Kopan'ın sesini duymak elbette gibi gene güzeldi..
Orkestrayı sahnenin göbeğine kurma huyundan yine vazgeçilmemiş.. O günleri göreceğim inşallah..
Tuncel Kurtiz ödül vermeye çıkanlar arasında en samimi olandı.. Gene heyecanlandı, güzel konuştu ve Reha'yı konuşturmaya çalıştı.. Diğerleri gibi sahnede put şeklinde durmadı.. Güzel konuştu dedim, özetle şunu söyledi: Yönetmen yönetmeyi; oyuncu da yönetilmeyi bilecek! Bravo!
Film seçimlerinde de yanlışlar vardı ama bu konuya girmicem, her sene aynı şey, başka yerlerden okursunuz..
Genel olarak sıradan, ilköğretim okulunda düzenlenen kompozisyon yarışması kıvamında geçen bir tören izledik.. Cem Yılmaz'ın dediği gibi her konuda çok eksikleri var.. Yayın sırasında alt başlık olarak "Türkiye'nin Oscarları" yazması da NTV'ye yakışmadı.. Abartma be kardeşim.. Oscar töreni nireeee Yeşilçam Ödülleri nireee.. Sadece organizasyon bazında değil, içindekiler de nireee..
İşte böyle.. Haydi ben kaçtım..
