SİNEMA'YA SEYİRCİ OLMAK


Salonun ışıkları yanar yanmaz yerinden kalkanlar, sözüm size! Gelmeyin kardeşim sinemaya.. Gidin evinizde izleyin.. İnsan bir merak eder; kim yönetmiş bu filmi, kim yazmış, kimler çalışmış, müzikleri kimin, hangi şarkılar kullanılmış vs vs vs vs.. Hadi diyelim o kadar meraklı değilsin, o halde filmin duygusunu bozmamak için kalkma bari! Bırak görüntü fade out'la siyaha düşşsün.. Yönetmenin adı -vurucu bir tuşla -çıksın ekranda.. Filmin son sahnesini, sen de bıraktığı etkiyi bir düşün.. Bir sindir bakalım içine.. 30 saniye geçsin en azından.. Daha ışık yandığı anda yerinden kalkıp benim önümü kesme! Hadi kalktın, kız arkadaşının çantasına gözlüğünü koymasını bekleme, kütük gibi durma önümde, uzaklaş hızlı davran.. Salonda tek sen yoksun! Seyrimin içine etme! Duygularımı bölme!

Bazı filmlerde jenerikten birkaç dakika sonra bonus sahne yer alır.. Kısadır ama candır.. Herkes çıktı, salonda iki kişi kaldı diye filmi kesen makinist! Bir kişi bile kalsa o filmi sonuna kadar oynatacaksın! O sahneyi bana göstereceksin! Kesmeyeceksin! İki haftadır bu üçüncü. Hepsi de Cinebonus'larda.. Yetti ama!

Kahveye sohbete geldiğini sananlar.. Filmi evinde arkadaşlarıyla birlikte izlediğini zannedenler.. Ulan ne kafa var be sizlerde! İçi boş koca kafalar yığını! Kısık sesle konuşamaz mısın ya da illa konuşmak zorunda mısın? Acaba etrafımdakileri rahatsız ediyorum diye düşünemez misin? Ağzını geviş getirir gibi yapmadan mısır yiyemez misin? 

Saygısız, duygusuz, salak saçma insanlardan nefret ediyorum.

1 yorum:

Alice dedi ki...

en ama en uyuz olduğum şeylerden biri! bi de herkesten önce koşa koşa giderler filme.filmin müzikleri, kimlerin oynadığı,yönetmeni vs.vs...bunları merak etmiyorlar demek ki.

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...